SMS'lerin Kapsama alanı dışına çıkmak istiyorum

Telgrafın tellerini kurşunlamalı''
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazen gelmesi beklenen bazen ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.
Erdem Bayazıt
( Sana,bana, vatanıma ülkemin insanlarına dair)
Yarın Bayram
Geleneğe uyalım ve eski bayramlardan bahisle başlayalım. Anadolu’nun buram buram insan sıcağı kokan o yıllarından.
Elektriklerin olmadığı, gaz lambalarının altında koyu sohbetlerin yapıldığı, insanların bir büyüğün etrafında toplanıp yüzyıllardan süzülmüş o güzelim hikâyeleri büyük bir heyecanla dinlediği o günlerden...
Annemizden izin almadan saatlerce oyun oynadığımız o sokaklardan, acıktığımızda hangi kapıda isek orda karnımızı doyurduğumuz o güzelim günlerden, yaptığımız hatanın ve yanlışın herkes tarafından düzeltildiği ve bundan hiçbir anne ve babanın gocunmadığı, herkesin herkesten sorumlu olduğu o günlerden, başımızı okşayan ve herkesin sevgilisi olan o amcalardan, dayılardan, teyzelerden...
Elimize tutuşturulan yiyecekleri korkmadan ve hiçbir art niyeti olmadığını bildiğimiz o büyüklerimizden, tanımadığımız her amca veya teyzeyle korkmadan çekinmeden sohbet edebildiğimiz o günlerden...
Yemeğin kokusu komşumuza da gitmiştir diyerek elinde bir kap sıcak yemekle evimize gelen komşulardan, sadece apartman toplantılarında ve bizi gürültüden rahatsız ettiğinde değil de bir gün görüşmediğinde rahatsızlık duyan kapı komşularımızdan şairin dediği gibi; apartman odalarında büyüyen çocuklarımızın bilmediği o yerlerden...
Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
İstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğru
Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.
O günleri özlüyorum, çocuğumu korkmadan sokağa çıkartabilmeyi istiyorum, hiçbir art niyet taşımadan başını okşayan o amcalardan, teyzelerden istiyorum... Çocuğumun; tanısın tanımasın her amca ve teyzeyle konuşabilmesini istiyorum... Bir hata yaptığında onu uyaracak ve hatasını düzeltecek amcalar ve teyzeler istiyorum... Elinde torbası ile; tanısın tanımasın her kapıyı çalıp ellerini öpeceği ve bayram şekerini veya harçlığını alabileceği komşular istiyorum...
Bir gün görüşemediğimde beni merak eden komşularımı istiyorum... Telefon etmeden ve izin istemeden çat kapı gidebileceğim evler istiyorum...
Bayramlarımı sağdan soldan topladığı SMS’lerle değil evimi ziyaret ederek kutlayan dostlar istiyorum...
O eski, sıcak, güzel günlerimi çocuğumun da yaşamasını istiyorum.
Ne dersiniz çok şey mi istiyorum?

Yorum Gönder

0 Yorumlar